1997 yılının sonlarıydı yanlış hatırlamıyorsam. Başaran otomotiv Volkswagen Genel Müdürü olduğu sırada adını duymuştum kendisinin.
Dokumadaki küçük dükkândan hava alanındaki plazaya kadarki geçiş sürecinde de aynı görevi sürdürmüştü.
Antalya’da markalı otomotivlerle lüks eğlence yerleri arasındaki sponsorluk sürecini başlatan kişi olarak da bilinir kendisi.
Bir ara AK Parti’den Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği de yapan, İYİ Parti eski il başkanı Mehmet Başaran’ın sağ koluydu.
Tabiri caizse “Dirmilli Mehmet’ten” Başaran Guruba dönüşen şirketin de büyümesindeki baş mimar olarak hep dikkatimi çekmişti o yıllarda.
Mehmet Başaran başta olmak üzere bendeniz de o yörenin (Burdur, Seydikemer, Fethiye) çocuğu olduğumdan mıdır nedir, Başaran ailesinin hemen hemen tüm fertleriyle dostane bir ilişkimiz olmuştur hep.
Sadece Başaran otomotiv mi?
Tabi ki hayır.
Daha önce rahmetli kayınpederim Adil Sürücü’nün baş sorumluluğunu yaptığı Diker Kireç ile başladığı iş adamlığını, Dirmil Taşocağı, Dirmil İnşaat, Keptur Restoran, Petrol İstasyonu ve Otel işletmeciliği gibi işlerini sürekli büyütmüştü Başaran.
Tabi ki oluşumun başında da yani CEO idi kendisi.
Kimden mi bahsediyorum?
Aslen Sakarya, yani Adapazarlı olan Metin Taşkın’dan.
Patronundan bulaşmış olacak ki kendisi de siyasete atılıp, Geyve’de Belediye Meclis Üyeliğine aday olarak ortaya çıkmış.
Duyar duymaz da, “Hayırdır” dedim, “Biz Menderes Türel. Mevlüt Çavuşoğlu ne bileyim Hakan Tütüncü ile 2 dönem siyaset yaptık. Burdur’da siyaset ile ilgili, ilçe, köy, mezra gitmediğim yer kalmadı. Mehmet bey de Türk siyasetine yıllarını vermiş bir isimdir. Emekli olup memlekete döndükten sonra inzivaya çekilemezdim. Bilgi ve birikimlerimizi, memleket sevdalığını da ekleyip çıktık bir yola. Allah utandırmasın” diyordu.
Ben Metin Taşkın’ı 1998 yılında Burdurspor’un Eskişehir’deki Play-Off maçına giderken tanıdım.
Burdurspor’un o yıllarda başkanlığını yapan Mehmet Başaran bir gün önce telefon açmış, “Bu önemli günümüzde seni yanımızda görmek istiyorum” deyince beni alması için CEO’sunu yani Metin Taşkın’ı göndermişti.
Antalya-Eskişehir arasındaki 4-5 saatlik yolculuğumuzda pekişti dostluğumuz.
Ne demişler?
Arkadaşını tanımak mı istiyorsun, Onunla alkollü ortamlarda zamanını geçir. Tanıyamadın mı, kendisine borç ver. Yine mi tanıyamadın yolculuk et.
Borç yani alacak verecek olaylarına asla girmedim de Metin Taşkın’la yemek masalarında sohbetimiz oldu, yolculuk da ettik kendisiyle ve o günden bugüne birbirimize olan saygı ve sevgimiz asla değişmedi.
Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Başkan adayı Muhittin Böcek ile Muhtarlar Derneği’nde karşılaştık. Kendisi siyasete ilk başladığı dönemleri anlatırken Belediye Meclis üyeliğinin el kaldırıp, indirmek olduğunu söylediler bana. Ama değilmiş. Hizmet üretmek gerekiyormuş” sözleri aklıma geldi de, Metin’e sordum bende. “El kaldırıp indirmek için o kadar gayrete ne gerek vardı” dedim sustu kaldı. Bir müddet sonra, “Sen kardeşini az çok tanıdın, bildin. Sence ben üretmekten yorulur ya da üretmeden durabilir miyim” demişti.
Durmayın arkadaş.
Kimse durmasın.
Antalya’nın Muratpaşa, Konyaaltı ne bileyim Kepez Belediyeleri de, bazılarının eğlence ne bileyim vakit geçirme daha da ötesi oyuncak alanları asla olmasın.
Adı üstünde Belediye Meclis üyesi. Sen olmazsan o meclis olur mu?
O zaman herkes görevine layık olmak zorundadır.
Hiçbir belediye meclis üyesi de belediye başkanlarının emir eri değildir.
Kolay gelinmiyor o mertebeye.
Sana Sakarya Hendek’deki çıktığın yolda başarılar diliyorum Metin Taşkın kardeşim. Tabi ki seçilecek Antalya’nın 19 ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerine de.