Biz Türklerin zaman zaman, “Özrü kabahatinden büyük” diye bir örneklemesi vardır.
Hatta biz gazeteciler sık kullanırız. Ne yazık ki bu tabir bana göre şimdilik CHP Parti Meclisi’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı olarak açıkladığı Cem Kotan için geçerli oldu.
Kotan hakkında ilk fikir beyanını ben yapıp, hakkında köşe yazısı yazıp, adı açıklandığı anda herkesin kendisine tepki gösterdiğinden bahsetmiştim.
2014-2019 arasında Muratpaşa Belediye Meclis üyesiyken, içerisine girdiği birkaç olayı yazımda konu etmiştim. Ama benim yazdığım konuların içerisinde Kotan’ın bir bayanla ilgili konusu yoktu. Ama Tokat olayı vardı.
Bayana değil, geldiğini gördüğü halde ayağa kalkmayan Özel Güvenlikçi idi o kişi.
Meğer bayana da varmış.
Cem Kotan perşembe günü CHP Konyaaltı ilçe binasında bir basın toplantısı yapmış. Hem de yanına Avukatını da alarak.
Ben kendisinin açıklamalarından haberdar oldum ve dayak konusu için “Yok” demiş.
Olmayan bir şeyi için hem de parti binasında niçin basın toplantısı düzenlersin ki?
Yine biz gazetecilerin böyle bir olay karşısında vereceğimiz tek cevap, “Neden gocundun ki” oluverir.
Bu kadar mı tecrübesiz birisin ki sen Cem Kotan?
Ve eklesem, “Senin gibi acemi birisi mi yönetecek Dünya kenti Antalya’nın dünyaca ünlü ilçesi Konyaaltı’nı.?”
Yolda karşılaşsam Kotan’ı tanımam.
Bir selamım, çay içmişliğim dahi yoktur.
Ama bu demek değildir ki yerel seçimler için 20’nin üzerinde aday adayı CHP’linin çıktığını, ama Cem Kotan isminin gökten zembille indirilmesi olayını görmemezlikten geleceğim anlamını kimse çıkartmaz.
Kotan basın toplantısında kendisine iftira atanların CHP Antalya Örgütü içinden kişiler olmadığına değinmiş.
Ben iftira mı değil mi bilemem.
Ancak kendisinin adaylığı karşısında ilçe örgütü yönetiminden istifa edenlere o basın toplantısında neden hiç değinmediğini sorsam bir cevabı olur mu dersiniz?
Sanmıyorum.
Olsaydı o toplantıda değinirdi.
İddia sahiplerinin Konyaaltı ilçesine aday adayı olan bazı isimler olduğunu öne süren Kotan, hakkında ortaya atılan iddiaların alçakça olduğunu da belirtmiş.
O aday adayları CHP’li değiller mi yani?
Ve sana göre de aday adaylarının içerisinde alçak (!) da var öyle mi?
Madem bu fikirdesin, “Aday adayı arkadaşlarımızın kurduğu hayalleri onlarla beraber gerçekleştireceğim” niye dersin?
Kaldı ki sen aday adayı hiç olmadın ki.
Yoksa ben mi bilgi fakiriyim?
Bence sıradan bir basın toplantısı olmuş.
Ben de gelecektim o toplantıya ancak sağlık ile ilgili bir yakınımın son dakika gelişmesinden dolayı gidemedim.
İyi ki de gitmemişim.
Orada olsaydım eğer, “İlçe yöneticilerinin sana karşı istifa etmelerine ne diyorsun” diye sorar, “İstifalar devam ederse sorumlusu yine zatıaliniz olmaz mı” diye de eklerdim.
Basın toplantılarında fazla soru soran bir gazeteci olmadım hiçbir zaman da, gelir bu köşemden, “THKP-C gösterilerinde sen de gözaltına alınmışsın. Konyaaltı milleti her ne kadar Sosyal Demokrat çoğunluğunda olsa da, aynı zamanda daçoğunluğu milliyetçi duygulara sahiptirler. Bölücülere de karşıdırlar. Buna rağmen sen o makama gelirsen gönül rahatlığıyla çalışa bilir misin ki” diye sorardım.
Sordum.
Biliyorum bunlara da cevabın olmaz.