Pazartesi, Salı’ydı derken bugün günlerden Çarşamba.
Mart geldi. Seçime her geçtiğimiz gün adım adım yaklaşılıyor derken de zaman hızla tükeniyor ve bugün tarihlerden 6 Mart.
Kaldı mı 31 Mart’taki Türkiye’nin seçim düellosunda kozların paylaşılmasına 25 gün?
Merak etmeyin. Nice günler, aylar ve hatta yıllar gelip geçti. 25 gün mü geçmeyecek?
İki gündür Antalyaspor’u yazıyorum.
Siyasete zerre girmeden.
Özellikle de altyapıyı.
Çok değerli spor yazarı dostlar bana bunu yapıyorum diye alınıyorlar mı bilemiyorum.
Bilemiyorum da, o ulu yazarlarımız dönsün geriye, yani son bir yıldır yazdıkları Antalyaspor altyapısı ile ilgili yazılarına baksınlar. Ondan sonra da branşlarında number one olayını gözden geçirsinler derim.
Önceki günkü Gaziantep maçını izlerken inanın ben mi maçı seyrettim ekranlar mı beni anlayamadım. Aklım fikrim yıllar önce ligin son 8 haftasında bir galibiyetin bile alınamaması sonucu veda edilen Süper Lig sezonundaydı.
Aynı saatte Alanya sahasında Trabzon ile karşılaşıyor ve 1-0 galip. Puanını 33’e yükseltmiş. Oysa 30 puanla 15. Sırada bulunuyordu ve Turuncu-Yeşillilerin bir galibiyeti kendilerine üç basamak birden atlattırdı.
35 puanlı Antalyaspo’un maçı 0-0 berabere giderken, 10’ncu. Ve Allah’tan ki karşılaşmadan 1-0’lık skorla da olsa galip gelindi de 38 puana ulaşıp derin bir, “Oh” çektik.
Gaziantep de 28 puanla 18’nci, yani düşecek takımlar sıralamasının içerisinde kaldı.
Tek kelimeyle özetleyecek olursak, “Antalyaspor altta can çekişen rakibine şans tanımadı ve galip gelip kendisini rahatlattı, Gaziantep’i de ateş hattının içerisinde bıraktı” demek kafi olacaktır.
Maç esnasında Sergen Yalçın’ı gören var mıydı?
Ben emin olun oynanan futbol ve girilen pozisyonlar kadar pür dikkat Sergen’i izledim.
Mübarek benden çok daha heyecanlı gibiydi-ki imkanı yok da.
Resmen kenarda titriyor gibiydi.
Sahadaki futbolculara bir şeyler söylemeye çalışırken el kol hareketleri ve yüz ifadesi, sanki “Lütfen” edasında gibiydi.
Her şeyin başı tamamıyla duygusallık bence.
Ya o maç alamasaydı Antalyaspor?
Gaziantep 29 puana, Antalyaspor 36 puana çıkacaktı. Kırmızı-Beyazlı ekip bu hafta deplasmanda Başakşehir ardından da yine dışarıda Beşiktaş ile karşılaşacak.
Ve 3 puanlı sistemli bir lig!..
Artık kötü bir şey düşünmek bile istemiyorum da, daha ligde 10 maç var arkadaş.
Yazının girişinde son iki yazımdan bahsettim, altyapıdan dem vurmuştum ya, Fikret Öztürk’ten bahsettiğimde bazı muhteremler sayın Öztürk’ün benim gibilerinin kendisinden bahsedilip bahsedilmemesi olayından dem vurmuş.
Siz ancak birileri bir şeyler karalayınca ortaya çıkar. Fesatlığınızdan çatır çatır çatladığınızdan, hatırlama olayını kendi tekelinizde olduğunu sanırsınız.
Sandığınızla kalın.
Fikret Öztürk için, Antalyaspor A.Ş’in tek hisseli de olsa bir ortağı, Kırmızı-Beyaz sevdalısı ve hatta kendi çapımda fanatiği olarak bir kez daha diyorum ki Allah ondan milyonlarca kez razı olsun.
Türkiye’nin bir numaralı benzin istasyonlarının sahibi, turizmci, Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birisinin ortağı olan Fikret Öztürk’ün benim gibilerinin zerre övgüsüne, iki satır yazısına, ne bileyim takdir edilmeye ihtiyacı olmadığını bilmeyecek kadar cahil değilim de.
Nankör hiç değil.