DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

(Vedat GÜRHAN-KÖŞE YAZISI) Pandemi, savaş, göç ve deprem!.

Yayınlanma Tarihi : Google News
(Vedat GÜRHAN-KÖŞE YAZISI) Pandemi, savaş, göç ve deprem!.

Antalya Emlakçılar, Oto Galericileri, İş Takipçileri Odası Başkanı İsmail Çağlar, ‘Antalya’da deprem sonrası kira fiyatında artış yaşandı’ paylaşımlarını eleştirerek, “Kira fiyatlarının depremle alakasının olmadığını defalarca anlattım. Rusya-Ukrayna savaşından sonra Antalya ciddi anlamda göç aldı. En basit örneği ile Akdeniz Üniversitesinde 100 binin üzerinde öğrenci var. Bunların da gelmesi ile fiyatlar arttı” demiş.

Hem Antalya Emlakçılar, hem Oto Galericileri, hem de İş Takipçileri Odası Başkanı olan İsmail Çağlar’ın depremin kira artışlarında bahane olmamasına dikkat çekmesinin nedeni bence duygusallığından kaynaklandığı kanısındayım ve gayet de doğal karşılıyorum.

Ancak bir de hayatın gerçekleri var.

Evet.,

Pandemi sonrasıyla birlikte özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Antalya’da emlak fiyatları tavan yaptı. Bence o tavanın yegâne sebeplerinin başında da Rus ve Ukrayna vatandaşlarının özellikle Antalya başta olmak üzer ülke genelini resmen istila etmelerinden kaynaklanmıştır.

Yoksa Rus-Ukrayna savaşından önce de Akdeniz Üniversitesinde öğrenciler vardı şimdi de var. Deprem felaketinin ardından da Antalya’daki konut fiyatları inanılmaz boyutlara geldiğini inkâr edebilmek de mümkün değil. Zira, çareyi Antalya’ya göç etmekte bulan binlerce depremzade vatandaşlar kir fiyatlarını duyunca emin olun inanamadılar. Çevremde bu türden en az 10 aileyi biliyor, tanıyor ve hatta duyuyoruz.

Peki Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz ne diyor?

‘’Antalya’da kira ve ev fiyatları çok yükseldi. Ev sahiplerimizi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Bir pandemi dönemi yaşadık ve bu pandeminin ardından fiyatlarda hızlı bir artış oldu. Bundan sonra fiyatların önüne geçilemez oldu. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ve depremle birlikte piyasa dengelemez hale geldi. Şu anda Antalya’da konut stoku bitmiş durumda bulunuyor. Yeni yapılan konutlar da bir vatandaşın alabileceği boyutu çoktan aştı. Memur ve emekli şehri Antalya’mız Monaco’yu geçmiş durumda. Bu durumdan dolayı biz kendi aramızda konuşarak konuyu gündeme aldık. Bir arabulucu sistemi kurmak istedik” demiş.

Milyon kez haklı.

Bana göre bırakın Antalya’yı ülke genelinde kiracı-ev sahibi kavgasının yaşanmadığı şehir, ilçe ne bileyim belde hatta köy var mı?

Yıllarca kiracısıyla en küçük bir sorun yaşamayan ev sahipleri bile kiracısıyla boğaz boğaza girdi. Kime sorsan haklı.

Bizler hayatın bu gerçekleriyle cebelleşirken, ülkesindeki savaştan kaçıp Antalya’ya keyif çatmaya gelen, altlarında hayalimizde dahi sahip olamayacağımız lüks araçlarıyla cadde ve sokaklarımızı aşındıran Rus ve Ukraynalılar yüzünden çorbaya dönmedi mi ekonomimiz?

Onlar dolar karşılığı ödedikleri ev kiralarını umursamazlarken 8 bin TL emekli maaşı alan benim depremzede vatandaşım 10 bin TL’nin altında ev bulamıyor Antalya’da.

Son zamanlarda bende resmen tik oluşmaya başladı da, her gördüğüm RUS yada UK plakalı araçları gördüğümde ilk işim direksiyondaki kişiye bakıyorum. İster RUS olsun-ki Putin savaş nedeniyle ülke genelinde seferberlik başlattı, ister Ukraynalı eğer ki direksiyondaki kişi erkek hele bir de genç ise içimden basıyorum küfürü. Ve, ‘’Allah belanızı versin Ülken alev alev yanarken sen neyin nesisin ki’’ demeyi de ihmal etmiyorum.

Yok arkadaş.

Benim ülkem böylesine sıradan olamaz.

Hele hele bu cennet vatanı yolgeçen hanına asla çeviremez.

Bu ülkede milyonlarca depremzedemiz var ve onların da yaşamaya, yaşadığı bu dünyadan tat almaya ihtiyaçları bulunuyor.

İnsanın avazı çıktığı kadar ‘’Bana ne Rus’dan, Ukraynalıdan, Afgan’dan Suriyeliden’’ haykırası geliyor da bağırdığımızla kalacağımızı iyi biliyoruz vesselam.

YORUM YAP