Bir yakınım uyardı. Dedi ki, “Falanca isimli kişinin facebook hesabına gir de bak bakalım ne yazmış bir gör” dedi.
Üstadımız rahmetli Hıncal Uluç “Meraklı olmayandan Gazeteci hiç olmaz” derdi de, bizimkisi gazeteci merakı mı emin olun bilemiyorum da.,
Ettim merak girdim facebook adresine.
Okuyunca içimde bir burukluk belirdi.
Fazla uzatmayacağım ve ismi bende kalmak şartıyla aynen veriyorum:
“05.2015 Tarihinde İşe Başlamış Olduğum Muratpaşa Belediyesinden 09.05.2024 (Bugün) itibariyle Seçimde Önce Tüm Belediyelerin İşçilere Zam Vermesiyle Bizde diğer Belediyelerin Vermiş Olduğu Maaşı İstememiz Sonucu İş Aksatmaya Sebep Vermek Gerekçesiyle Maaşımıza Zam İstemek Suç Gibi Görülüp 100 kişiye gecik personelin, Belediye Başkanı Sayın Ümit Uysal’ın Talimatıyla Tazminatsız İşine Son Verilmiştir. Hak Hukuk Diyen İşçinin Halkın Yanındayız diyen CHP Böyle mi Hak Hukuk diyor. Seçimden önce olan bu olayı koltuğu garantiye almak için seçim sonuna bırakan ve bir Avukat olan Başkanım Adaletiniz bu mu?”
Benim bu gelişmeye herhangi bir yorum yapmama gerek var mı?
İki gündür Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde 5 yıl önce başlayıp hala devam ettirilen uygulamalarla ilgili isim isim vererek bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz da, sürgün ne bileyim ekmekle oynayıp oynamamak birilerin tekelinde değil ki.
Fırsatını bulan vakit geçirmeye gerek bile duymuyor.
Ha bir de eskiden “Bizden olanlar, bizden olmayanlar” gerçeği vardı şimdi bazılarında o da yok.
Şekil A’da olduğu gibi.
Ama şuna katılıyorum. Zam talep etmenin karşılığı tazminatsız işten atma olamaz. Hukuk maddelerini yazanlar da insan. Dolayısıyla yazılırken onların insanlıktan uzaklaştıklarını ve ondan sonra yazdıklarını da sanmıyorum.
Bu hayat pahalılığında-ki ondan en fazla şikayetçi olup hükümeti yerden yere vuran partinin mensubudur Muratpaşa Belediye Başkanı, 100 işçinin günahını üzerine alamaz.
Aldıysa büyük bir cesaret yani yüreklilik.
Ama vebal diye bir gerçek var.
Bence başka başka izahları mutlaka vardır hatta yapılacaktır da, yaşantısının 9 yılını Ümit Uysal’a veren bir CHP’li işçinin zam istemesinde olduğu gibi tazminat alması kadar doğal bir şey olamaz.
Tabi 100 işçi toplu halde hırsızlık yani yüz kızartıcı suç işlemediyse.
İşledilerse karakolların işçilerle dolup haklarında hırsızlıktan işlem yapıldığını ben duymadım.
Duyan var mı?
Hukuk adamı değilim ya.,
Belki benim kulağıma da gelmemiştir.
Ümit Uysal’ı sade bir avukatken tanıdım. Sonra sırasıyla siyasetin de birtakım kademelerinde görev yaptı oralardan da bilirim.
Bilirim bilmesine de ne son zamanlarda Ümit başkan eski Ümit Uysal mı değil yoksa bana mı öyle geliyor anlayabilmiş değilim.
Hatta geçenlerde Muratpaşa Muhtarları ve Kaymakamı ile engelsiz kafede yaptığı toplantıda ettiği lafları yine buradan yazmıştım.
“2 sene hiç kimse bizden bir iş beklemesin” lafından dem vurup, “O zaman o makam mevkiler için senden daha hevesli olan partililerin vardı. Madem ki belediyecilik sende bu kadar bıkkınlığa kadar geldi. Aday değilim dediğin yere ikinci kez dönüp tekrar aday oldun ki” diye sormuştum.
Ama bilemedim ki evlat mezuniyet ziyaretleri, turizmde yeni yeni canlanmaya başlayan Gazipaşa tatili ne bileyim planlar, programların olduğunu.
Vebal almak çok kötü olduğu gibi en büyük günahtır Ümit başkan.
Hele hele yetim hakkı yemek?
Ben size “Yetim hakkı yediniz mi” diye sormuyorum.
Personelinizin belirttiği gibi ben elçilik yapıyorum: “Adalet bu mu?”