Tarih: 06.12.2025 10:46

Esrarengiz kuyu…

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA-BHA

        "Gece, dip, karanlık ve gayya" detaylarını kendi şiirsel diliyle yeniden işleyen Erkılıç, insanlığın yaşadığı derin kırılmalara dikkat çekti.

        Siyasetin yorduğu, soykırımın sürdüğü, haksızlığın / hukuksuzluğun orta yerde durduğu bir dünyada;

        Esrarengiz gece…
        Karanlık dip…
        Üstü darağacı, ortası ip…
        Sallanan sallanana
        Gerçek…
        Hayal…
        Ya da muhayyel: Gayya…

        Gayya kuyusunda güneşi gördüm
        Karanlık ırzına geçmek üzreydi
        Rüya sanıp bunu hayıra yordum
        Güneş karanlığı içmek üzreydi

        İnsanların cayır cayır yakıldığı, binaların gümbür gümbür yıkıldığı, gökte uçan kuşların sapır sapır döküldüğü bir dünyada;

        Esrarengiz ölüm…
        Bin bir zulüm
        Çekilen çile…
        Kurulan hile…
        Sapsız çöp…
        Kırılan kırılana
        Hayat…
        Ya da ötesi: Âb…

        Âbı hayat denen sıvıyı gördüm
        Ölüm, suyu benden almak üzreydi
        Pınar sanıp koştum kendimi yordum
        Hayat, su olmazsa ölmek üzreydi

        Siyasetin sığlığında, soykırımın çığlığında, haksızlığın / hukuksuzluğun cirit attığı, sevgisiz / sevdasız, aşksız bir dünyadayız…

        Dertler;
        Bizim, sizin…
        Benim, senin…
        Mevzu: Derin…

        Derince kazılan kuyudur gördüm
        Kuyu, soğuk suya batmak üzreydi
        Musalla deminin suyudur yordum
        Su, beni kuyuya atmak üzreydi

        'Uykuda mısın sevgili yarim' türküsüyle uyandım; esrarlı dünyaya ve yaşanası hayata…

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —