DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Antalya’ya yazık oluyor!…

Yayınlanma Tarihi : Google News
Antalya’ya yazık oluyor!…

Türkiye’nin 10 ilini vuran 100 yılın deprem felaketinde, Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde umutlar artık yerini yavaş yavaş yaşama tutunanlarca şimdi de yaşamla uğraşmaya bırakmaya başladı.
Kimileri ülkenin dört bir yanına akraba-dost ve arkadaşlarının yanına giderek hayatlarını sürdürme gayretinde.
Kimileri İstanbul, Antalya, Mersin, Muğla, İzmir başta olmak üzere batı illerimizde yaşamlarını idame ettirme yolunu seçtiler.
Biz Antalya’dan sorumlu olduğumuz için tüm şehir olarak hiç de küçümsenmeyecek derecede depremzedeyi bağrına bastı. Doğal olarak da zaten pahalı olan yaşam şartlarında fiyatlarda katlamalar da beraberinde geldi.
Özellikle de ev kiraları konusunda.
Sosyal medya aracılığıyla isyanlarını dile getirenlere hak vermemek mümkün değil. Ama ne yazık ki bazı şeyler geldikçe öyle çok şeyleri de berberinde getiriyor ki Allah insanlarımıza sabır ve güç kuvvet versin.
Suriye’de iç savaş çıkıyor Türkiye o savaştan kaçmayı çare olarak görenlerce ülke geneli resmen istila ediliyor.
Afganistan’ın yine kendi iç savaşının faturası da Türkiye’ye çıkarırcasına kaçak yoldan mülteci olarak gelenlerin sayıları küçümsenmeyecek boyutta. Kimileri de benim ülkemi geçiş yolu olarak kullanıp çareyi batı ülkelerinde arıyor.
Rusya, Ukrayna’ya savaş açıyor parası olan Ukraynalı savaştan kaçmak adına soluğu Akdeniz ve Ege şehir merkezi, ilçe ve köylerinde alıyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin savaş nedeniyle seferberlik ilan etmesiyle Türkiye’nin her yerinde RUS plakalı lüks araçlar cirit armaya başlıyor.
Antalya Cadde ve sokaklarında zannedersiniz ki plakalarında RUS ve UKR yazılı araçlar birbirleriyle yarışıyor.
Kiralık konutlar zaten uçmuş uçacakları kadar da, satılıkların fiyatlarını sormaya insanın ödü patlıyor.
Tam, ‘Kendi ülkemde yabancı mı oldum ben’ demeye başladığımız bir dönemde Türkiye’nin 10 ili asırlık deprem felaketiyle karşılaşıyor ki bunu anlatmaya kelimeler yetmez. Yürekler dağlanıp, yaşama tutuna bilme uğraşları başlıyor.
Ülke genelinde her konuda seferber olan bir Türk Milleti, depremzedelerimiz için gece-gündüz demiyor. Dünya’nın dört bir yanından yardımlar yağıyor hala da yağmaya devam ediyor.
Hafta sonu son 2.5 yılda olduğu gibi Fethiye-Dalaman-Ortaca bölgesine gittim. Ulaşım aracı olarak en güzel olanı seçip otobüsle seyahat ederek. Otobüsümüz Ortaca şehir merkezine girmişti. Gerek araç gerekse yaya yoğunluğundan dolayı, 100 metrelik yolu 15 dakikada henüz gidememiştik ki, yan tarafımda oturan Diyarbakırlı olduğunu söyleyen ve Muğla’ya çalışmaya giden 40 yaşlarındaki genç bana dönüp, ‘Abi burası neresi yahu. Ne bu kalabalık ve araç sayısı’ demez mi? Kalabalık ve araç yoğunluğundan baya baya şaşırmıştı.
Ne yazık ki köylerimiz dahi hangi milletten olduklarını tahmin bile edemediğimiz insanlarla dolmuş durumda.
Dün Konyaaltı tarafında ikamet eden Mehmet Erdoğan isimli dostum Sosyal Medya hesabından aynen şöyle yazmış: Bu sevdiğim bir ağabeyim ile Hatay’dan gelen bir akrabasına 20 bin TL’den aşağıya kiralık ev bulamadık. Yazıklar olsun Antalya.
‘Yazıklar olsun Antalya’ dışındaki sitemine milyon kez hak veriyorum. Hak vermediğim kısım için ise, ülkenin her şehrinde 1+1 evlerin kirasının dahi 10 bin liradan başlamasının sebebi Antalya değil ki niye yazıklar olsun.
Ekonomik ve yaşam koşulları açısından gittikçe daha da hayatları zorlaşan insanlarımız bence resmen burunlarından soluyorlar.
Benim ülkemin uyruğu bile belli olmayan kâğıt toplayıcılarına ihtiyacı olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum.
Tamam, seracılar şu kış gününde gündelikçi bulamıyor, karşılarına kim çıkarsa onlara dört elle sarılıyorlar sarılmasına da, benim korkum insanlarımızın sesli ağlamaya başlamalarıdır.

YORUM YAP