İnsanlarımızın belli bir uğraşı, koşuşturması, sabah iş, akşam oldu mu ev olayı dışında sosyal faaliyetler konusunda pek zaman ayırımının olmaması bana göre günümüzde çok doğal.
Zira herkesin tek uğraşı geçim.
Dolayısıyla yaşama tutunma savaşı.
Evet, evet adı abartı mı olur bilemiyorum ama, hakikaten hayata tutunabilme uğraşının adı ne yazık ki savaş olmaya yüz tuttu!.
Pahalılık aldı başını gitti. Durdurabilene helal olsun da kimin elinde sihirli değnek olacak da durduracak?
Ben buna pahalılık asla demiyorum.
Fırsatçılık.
Yani Fırsat düşkünlüğü.
Bir gün önce 50 TL’ye aldığınız bir şeyi ertesi gün yine almaya gidiyorsunuz ama bir bakmışsınız 60 TL’ye çıkmış. Üç gün sonra belki de 70 TL.
Ne kontrol var ne de denetim.
“Var” diyenin alnını karışlarım.
Yazıya koşuşturmalardan girdim de, malum yerel seçimler var ya.,
Misal, geçtiğimiz hafta bir aday şehir merkezinde esnaflık yapan bir dükkana girdi. Hoş sohbet, çay içimi derken geldiği gibi yanındaki insan ordusuyla çıkıp gitti. Hem de yan taraftaki dönerciye, onun yanındaki butikçiye elini kaldırıp, “Hayırlı işler” dahi demeden, sizin anlayacağınız selam bile vermeden.
Sen adaysın ama oy verecek olanları görmüyorsan, birileri hatırlatmalı.
Bilindiği üzere 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi partilerin belediye başkan adayları büyük ölçüde netleşti.
Netleşti de, “Sahi ya hangi aday hangi yere cuk diye oturdu” diye bir soru yöneltsem, kim tartışmasız cevap verebilir?
Bizim İleri Gazetesi’nin dünkü manşetini inanın döndürüp döndürüp defalarca okudum.
“Şu ana kadar açıklanan aday listeleri gösterdi ki, bir kez daha Antalya siyasetinde kadına yer yok” diyordu manşette.
Ve devam edilmiş, “Antalya’da sadece bir ilçede kadın adaya yer veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, genç ve kadın temsiliyetiyle ilgili iddialı açıklamalarında samimi olmadığı da ortaya çıktı.”
Haydi gelin bu habere katılmayın.
“Her kelimesi doğru bir haber” demeyin de göreyim.
Ben özellikle CHP’nin yerel seçimlerdeki süreç konusunda yaptığı inanılmaz hataları şaşkınlıkla izledim. Yanlış olarak yorumladığım konuları en ince ayrıntısına kadar köşemden okurlarıma aktardım. İşine gelmeyen yalakalar özellikle sosyal medyadan akılları sıra bize siyaset dersi vermeye kalktı. Ama zaman her şeyi net olarak ortaya koydu.
Muratpaşa Belediyesi olsun Konyaaltı olsun CHP’nin bir sürü bayan adayı vardı. Bir tanesinde karar kılındı mı?
Kılınmaz.
Parası olanın aday yapıldığı günümüz siyasetinde takım tutar gibi parti tutmanın yanlışlığı umarım az çok anlaşılmış, hissedilmiştir.
CHP Büyükşehir dahil Antalya’nın 20 Belediyesinde sadece Akseki’den bayan adayı göstermiş.
Sanki AK Parti iki aday gösterdi!.. Onlar da sadece İbradı’ya bayan başkan adayı çıkarttı.
Var mı aralarında bir fark?
Al birini vur ötekine.
Geçtiğimiz gün bu köşeden Belediye Meclis Üyelikleriyle ilgili naçizane fikrimi yazdım. Bekleyip o adayların şekillenmesini de göreceğiz. Nasıl Belediye Başkan adaylığı konusunda kadının adı olmadıysa iddia ediyorum aynı acı gerçekler Meclis Üyeleri tercihlerinde de farklı olmayacaktır.
Çünkü ne yazık ki siyasetçi söylediklerini söylediği yerde unutuyor. Ve bir daha hiçbir yerde o söylemlerini hatırlama gereği duymuyor. Aday yapılmayınca bir başka partiden aday olanlara da sitemler, tepkiler yağıyor. Sende kadir kıymet görmeyip başka partide el üstünde tutulduysa bu onun mu suçu?
Yoksa senin körlüğün mü?