Genelde Hıncal Uluç üstadımızın, “Meraklı olmayandan gazeteci olmaz” sözünün açtığı yoldan gitmeye çalışırız da.,
Bir de, reklam projelerinde yaratıcı, yönetmen/müzik yapımcısı/şair/yazar ne bileyim böylesine donanımlı bir insan var.
Ali Reşat Yaman.
Yaman, “Sorgulayan gerçeğe, sorgulamayan meçhule gider” demiş.
Kasım 2022 yılında kaybettiğimiz Uluç üstadımızın yürüttüğü yol ve Ali Reşat Yaman’ın yazdığı söylemi bir araya getirerek çıktım Antalya’nın kanayan yarası Ecrimisil konusuna.
Peki ama Ecrimisil Nedir?
İzahı kısaca şöyle: Ecrimisil, taşınmaz malı kullanma konusunda hak sahibi olan kişinin rızası veya herhangi bir hukuka uygunluk sebebi olmaksızın hakka konu taşınmazın üçüncü bir kişi tarafından kullanılması karşılığında talep edilebilen haksız işgal tazminatı.
Yani özellikle resmi kurumlar için kısaca tanımlayacak olursak işgaliye bedeli.
Misal herhangi bir yer mi kiraladı?
Söz konusu taşınmazda belirtilen metre kare kira sözleşmesine yazılır. Ve o yazan metre kare bedeli karşılığında ödeme yapılır. Bir diğer anlamda o miktar işletmenin kira bedeli olarak anıla bilir.
Ama ne olduysa özellikle 2019 yerel seçimlerinden sonra sorumluluk alanları çoğalmasına, çalışan sayısı artmasına, giderlerin çoğalmasına karşın, gelir kapılarının aynı yerde durması, belediyelerde maddi kriz baş göstermeye başladı.
Misal Antalya’da yüzler hatta binlerce esnaf ecrimisil kurbanı ve mahkemeler dosyalarla yığılmış durumda.
Yazımızın girişinde de belirttiğimiz gibi söz konusu sorun bize gelince neden yalan söyleyeyim baya bi meraklandım.
Ve sorguladım.
İnanır mısınız, bunları yaparken karşıma ne çıktı biliyor musunuz?
İstanbul da dahil, Türkiye genelinde en yüksek ecrimisil talepleri ne yazık ki Muratpaşa ve Konyaaltı belediyelerinin uygulamasında olduğuna rastladım.
Bu bir tesadüf olabilir mi?
İtirazlar yükseldikçe belediye yetkilileri esnafla toplantı yapıp, dillerinden düşürmeyip gerekçe olarak, “Sayıştay müfettişlerinin bize yaptığı dayatma. Yapacak bir şey yok” söylemleri!.
Nitekim son Konyaaltı belediyesinin kendi esnaflarıyla yaptığı toplantıda aynı gerekçeyle masaya vurup, astronomik kira talepleri bence bardağı taşıtan damla olmuş.
Özellikle de başkanın söz konusu toplantıya iştiraki yerine bürokratlarını göndermesinden herkes baya baya alınmış.
Bakın Konyaaltı derken Muratpaşa’yı yan tarafa koyduğum falan yok. Bu ilçemizdeki sorun Konyaaltı’nın neredeyse3-4 misli büyük.
En son esnaf-bürokrat ecrimisil görüşmesinin Konyaaltı’nda olmasından dolayı oradan dem vurduk.
Vurduk da, bir büfenin yıllık ödemesi 250 bin lirayken 1 milyon 450 bin lira talep edilmesi.,
Çay satıp para kazanarak evini geçindirmeye çalışan çay ocağı sahibinden 400 bin TL fiyat istenmesine isyan edilmez de ya napılır?
Ben yaptığım araştırmalar neticesinde oluşan fikrimi en son yazacağım.
Ne var ki.,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP'li belediyelerin emlak vergileri ile ilgili tutumları karşısında, “Fahiş vergilere sessiz kalmayacağız” sözleri Antalya’da umut oldu.
“Biz aldanan da olmayacağız aldatan da olmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı, “Emlak vergilerindeki artış meselesiyle ilgili toplumun farklı kesimlerinden çeşitli tepkiler yükseliyor. Bilhassa CHP'li belediyelerin yönettiği şehirlerde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde yüzde 2 bin 500, yüzde 5 bin, hatta bazı bölgelerde yüzde 18 binlere varan fahiş artışlar yapıldığını görüyoruz. Bu artışlar vatandaşımızın omzuna haksız bir yük bindiriyor. Kantarın topuzunu kaçıran bu artışlara sessiz kalmamız düşünülemez. MYK'da bu konuyu değerlendirdik. Haklı talepleri karşılayacak, ana muhalefetin istismarını engelleyecek formüller üzerinde konuştular. Çözüm önerimizi Meclis'imizin takdirine sunacağız” demesi umutların daha da yeşermesine neden olduğu apaçık ortada.
Antalya’nın Muratpaşa ve Konyaaltı’nda kanayan yarası haline gelen ‘Ecrimisil’ konusu burada kalmayacak. Devamı yarın.
