Cumhur ittifakı Büyükşehir belediye başkan adayı Hakan Tütüncü’nün basınla bir kahvaltıda bir araya geldiğimizde basın danışmanı Gültekin Bursalı’ya başkanın bir gününü gözlemleyerek yazmak istiyorum demiştim.
Kısmet Pazar gününe denk geldi. Benim bu isteğim Ramazan Ayı’ndan önceydi. Ancak Ramazan Ayı’na denk geldi.
Bende Pazar günü başkanla bir günü geçirmek ve gözlemleri sizlere aktarmak için programın başladığı yere gittim. Hakan Tütüncü’nün ilk programı Pil Fabrikasında Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilim Ve Teknoloji Kütüphanesinin açılışı ile başlıyordu.
Tütüncü Pil Fabrikası alanına özel bir otomobil ile geldi. Açılışa gelen herkes ile tek tek tokalaştı.
Açılış öncesi kütüphane binasına girerek etrafında bulunanlara ön bilgi verdi. ( Önemli Not ‘ Bir gün Hakan Tütüncü siyasetten çekilirse kesinlikle ‘ Kütüphaneler Kralı ‘ olarak anılır.’ )
Pil Fabrikası açılışına Kepez Belediye başkan adayı Rıza Sümer’de geldi. Seçimi kazanırsa Pil Fabrikası projesinin geri kalanını kısa sürede tamamlayarak Antalyalıların hizmetine sunacağını belirtti.
Bir zamanlar Pil Fabrikasının sosyal tesisi olan yere orijinali korunarak yapılan bu kütüphane elbette aslı korunduğu için butik bir kütüphane ama tarihsel bağının verdiği duygu çok ilerideydi.
Örneğin bir zamanlar Antalya evlerini koruyan ‘güneşlikleri Hakan Tütüncü öyle bir anlattı ki kocaman yekpare döküm güneşliğin arkasında bir tarihi iliklerimize kadar hissettim. Bir gün kütüphaneye gidenler muhakkak o yekpare döküm güneşliği de görmesini isterim. Bu kısa bilgilerden sonra açılış konuşmasını yapmaya giden Hakan Tütüncü, O Pil fabrikasının tarihini öyle bir anlattı ki kesin promter kullanıyordur’ diye düşündüm.
Ancak daha sonra kendisine sorduğumda hiç bir zaman promter kullanmadığını söyledi.
‘Tütüncü’nün içine İlber Ortaylı Kaçmış ‘
Enteresan olan vatandaş kütüphane açılışı için geldiğini sanıyordu ama karşılarında içine İlber Ortaylı kaçmış bir tarihçi vardı.
Atatürk’ün kurduğu ilk uçak fabrikasından tutunda, Vecihi Hürkuş’un fabrikasına kadar tarihi bir süreci anlatan Hakan Tütüncü ‘Kıbrıs Barış Harekatında tüm dünyanın bize koyduğu ambargo karşısında telsiz bataryalarının dışa bağımlılığından kurtulması için zamanın 37. Hükümeti döneminde başbakan yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın milli ve yerli olarak Pil fabrikasının kurulduğunu Hakan Tütüncü’nün konuşmasından öğrendik.
Belki bilinen bilgilerdi ama bu kadar kronolojik bir anlatım uzun bir konuşma olmasına rağmen hiç kimse sıkılmadan dinledi. ( Latife bu ya ,İlber Hoca anlatsa 3 saat sürerdi sanırım)
Açılış konuşmasından notlar; Kütüphane 7 gün 24 saat açık olarak hizmet verecek.
37. Hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit adına bu yerleşkesinin içinde ‘Edebiyat Kütüphanesi ve müzesini Pil Fabrikasının içinde yapılacağı sözü verdi.
Yine 37. hükümetin Maliye Bakanı Deniz Baykal adına da bir ünite yapılacak.
37. hükümetin Sanayi Bakanı Ağrılı Abdulkerim Doğru adına da bir ünite yapılacak.
Antalyalıların çoğunun bile bilmediği bir bilgi. ‘Türkiye’nin ilk kauçuk fabrikası Pil Fabrikasının içindeymiş. Yeni projede dışı tarihi fabrika olarak korunarak içi modern bir spor salonu olarak hizmete girecek.
Evet açılışta öğrendiğimiz bu bilgiler ile Hakan Tütüncü, Beach Park programına başladı. Bu programda Eski Dışişleri bakanı Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, İl Başkanı Ali Çetin ve Konyaaltı Belediye Başkan adayı Durali Kolpak, Konyaaltı İlçe başkanı Tayfun Bayar’da vardı.
Bir zamanlar Ak Parti’nin inmeye çekindiği bir yerde üstelik Ramazan Ayı’nda izlediğim manzaralar Türk Siyasetinde yeni paradigmaları doğurmuş diyebilirim. Yazdan kalma bir günde kot pantolonla hafta sonu gezi turuna çıkmış gibi yapılan yürüyüşte , eski bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun tanınma oranının hala çok yüksek ve halkın sempatisinin ise devam ettiğini gördüm. İl başkanı Ali Çetin teşkilattan gelen yapısıyla iyi bir organizatör olarak sahaya hakimdi. İlçe başkanı Tayfun Bayar Konyaaltı’nda etkili bir çalışma ortaya koymak için çok ciddi çalışıyordu. Konyaaltı belediye başkan adayı Durali Kolpak ayağında yaşadığı fiziksel sıkıntıya rağmen ekibin hızına yetişmek için can hınç seçim çalışmalarında varını yoğunu ortaya koyuyordu. Yani ekip ruhu inanılmaz bir hiyerarşi ile devam ederek hareket edildiğini gördüm.
Ancak net ifade edeyim ki profil olarak kesinlikle Ak Parti seçmeni olarak nitelendiremeyeceğim kişiler Hakan Tütüncü ile fotoğraf çektirmek için sahil boyunca yarıştı.
Özellikle gençler el sallayarak ve koşturarak Hakan Tütüncü ile fotoğraf çektirmek için mücadele ettiler. Ben gençlerin bir yerel seçimde hiç bu kadar bir belediye başkanına sarıldığını görmedim.
Hakan Tütüncü’yü neden bu kadar seviyorsunuz ? Soruları sorduğumda kütüphane başta olmak üzere bir sürü hizmetlerini saydılar. Elbette kütüphane başı çekiyordu. Demek ki toplumları nasıl yönlendirirsen öyle şekillenir mantığı burada haklı çıkıyor.
Ben bile dijital çağda kütüphanelerin karşılığı olmaz diye düşünürken Hakan Tütüncü’nün bu hizmeti meğerse özellikle gençlerde büyük bir açığı kapatmış.
Sahil çok neşeliydi. Herkes Hakan Tütüncü’ye sarılıyor, fotoğraf çektirmek için adeta yarışıyordu. İftar saati yaklaştığında Hakan Tütüncü Yılmaz Karakoyunlu’nun ‘ Yorgun Mayıs Kısrakları ‘ romanında yer alan mor şafaklar ile ilgili dizeleri tam da havanın ve denizim mor da buluştuğu yerde bizlere okudu.
Bu şiir gibi paragrafı okuduğu videoyu çektim. Buradan izleyebilirsiniz.
Sahil boyunca bir tek kişi muhalif oldu. İnanın tek kişi, O’da Hakan Tütüncü’ye bisiklet yolları yapacak mısınız ? Diye sordu. Tütüncü ise Kepez’de şu ana kadar 26 Km bisiklet yolu yaptığını belirtti. Ve projelerinde bunların olduğunu sakin sakin anlattığında bisikletçilerden oluşan grubu da ikna etmeyi başardı.
Sahil Boyunca gözümden kaçmayanlar.
CHP meclis üyesi Şafak Otuzaltı kampanyalarda Ak Parti saflarında çalışmalara katılmıştı. Tecrübeli isimlerden Yaşar Tabur ve Murtaza Tamyürek başta olmak üzere bir çok ismini sayamadığım eski tüfekler hazır bulunuyordu.
Hakan Tütüncü, Survivor öncesi yarışmacı gibi sanki kampa girmiş ve hep en önde yürüyor temposuna yetişmek çok kolay değildi.
Siyah ceketi ve pantolonu fit halini daha belirginleştirmişti. Kolunda saati ve yüzüğü hariç aksesuar takmıyor. Bir ara kumlara oturuverdi. Denizi izledi.
İki gence sahil boyunca kendisine eşlik eden gemilerde kurulan müzik sistemiyle bir şarkı hediye etti. Küçük kız çocuklarına bebek, erkek çocuklara araba verdi. Bu hediyelerde hiç bir şekilde bir parti logosu ve isim yazmıyordu.
Bir ara bana dönerek ‘ bir dip dalga geliyor. Bu dip dalga Türkiye’de bir çok kesimi çok şaşırtacak’ dedi.
Gördüklerim içinde yazamadığım o kadar çok detay var ki onları yazsam inanın bu yazı yalakalığın ötesi anlaşılabilir. Bu yazdıklarımın on katı sahada bir karşılığı olduğunu gördüm. Şahit oldum. Üstelik karşı mahallenin fink attığı bir bölgede bu yazdıklarım yaşandı.
Bu yazı dizisine Cumhur İttifakı Büyükşehir belediye başkan adayı ile başladım. Diğer adaylar ile geçireceğim bir günü de sizlere aktarmaya gayret edeceğim. Kalın sağlıcakla.
Gazeteci Selami ŞAHİN in kaleminden ,