DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Vedat GÜRHAN (KÖŞE YAZISI) Sokak çocuklarla doluyor!..

Yayınlanma Tarihi : Google News
Vedat GÜRHAN (KÖŞE YAZISI) Sokak çocuklarla doluyor!..

Sokak çocuklarla doluyor!..

Mümkün olduğunca sabahları hep erken uyanmış, evden dışarıya aynı şekilde erken çıkmış, çalıştığım iş yerlerinde işe en erken gelenlerin başını çekmiş birisiyimdir.

Sabah gözün gördüğü hakikaten çok doğaldır. İnsanların yüzünden güne nasıl başladıklarını rahatlıkla görebilmek mümkündür.

Antalya’nın serpme böreğinin kokusu sabahları insanın burnunun direğini kıracakmış gibi hissedilir. Antalya’nın serpme böreği demişken Deniz Baykal gerçeğini atlayıp geçmek vefasızlık olur. Bayramlarda az yemedik rahmetli Baykal’ın ısmarladığı serpme böreği. Mekanı cennet olsun.

Son zamanlarda sokaklarda yatan evsiz vatandaşları gündeme getirmiştik ya, bazıları işi iyice zıvanadan çıkartmaya başladığının altını çizmek isterim. Zira sabah işlerine gitmek için otobüs duraklarına gelen vatandaşlar, durak içinde ve durak girişinde sere serpe yatan o evsizlerden geçilmemeye başladı. Bunun bir yolu yordamı olmalı.

Vali bey gereken hassasiyeti gösterip duyarlılık örneği mi sergiler bilemem ama Emniyet ne yazık ki kılını kıpırdatmıyor bu konuda. Belki de, “Belediye’nin işine neden burnumuzu sokalım ki” deniyordur da, o durakları koruyup vatandaşa dört dörtlük halde sunmak zorunda olan Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş’de o konuyla ilgili birim bile bulunmasına karşın nafile de nafile.

Son zamanlarda Antalya cadde, sokak, avm girişleri ve kent meydanlarında ellerinde peçete yada “Bi yardım” diye ellerini iki yana açan çocuklar hiç dikkatinizi çekiyor mu?

Benim çekti.

Asıl dikkatleri çekilmesi gerekenler ne yazık ki çocuk şube yetkilileri ama nerdeeee!.

Nasılsa ülke seçime gidiyor ya. Masa başına git gel mesai dolsun zihniyeti mi güdülüyor ne?

Hazır çocuklara değinmişken.,

Uluslararası Çalışma Örgütü 2002 yılında çocuk işçiliğine küresel kapsamda dikkat çekmek ve çocuk işçiliğini ortadan kaldırmaya yönelik yapılması gerekenleri ortaya koymak için Dünya Çocuk İşçiliğini Önleme Günü’nü başlatmıştı. O yıldan beri her yılın 12 Haziran günü dünya genelinde belirli bir başlık altında kampanya düzenlenmektedir.

Ne yazık ki bu kutlamalar hükümetlerin ne kadar çocuk işçiliğine karşı oldukları anlattıkları bir çeşit “şenliğe” dönüşmektedir. Geldiğimiz noktada sorun sadece yılda bir gün hatırlanmakla, tartışmakla çözülecek boyutun çok ama çok ötesindedir.

TÜİK’in verilerine göre; çocuklar Türkiye’de nüfusun %28’ini oluşturuyor. İşsizlik, ekonomik kriz, geçim sıkıntısı, borçluluk ve diğer sosyoekonomik koşullar çocuk işçiliğini büyütmeye devam ediyor. Sadece 2018 yılında çocukların işgücüne katılım oranı yüzde 21’e yükseldi. TÜİK’in yayımladığı bir ankette çocuk işçilerin %41,4’ünün “hane halkı gelirine katkıda bulunmak”, %28,7’sinin “hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak” amacıyla çalıştırıldığı olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de çalıştırılan ortalama 5 çocuktan 4’ü kayıtdışı işçi olarak işgücü piyasasına katılmış durumda. OECD ülkeleri arasında haftalık en uzun çalışma süresinin Türkiye’ye ait olduğu araştırmalarımızda direkt karşımıza çıkıveriyor..

Çocuk fiziksel, ruhsal ve mental/zihinsel olarak gelişimini tamamlamamış insandır.

Çocuk işçiliği çocukluğunu yaşamaktan alıkoyan, potansiyelini ve saygınlığını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından zararlı işlerdir.

Yine araştırmalarımızda görüyoruz ki, Çocuk işçisi derken araba camı silenlerden sokakta dilenenlere, sanayide çalıştırılanlardan tarımdakilere, zorla seks işçiliği yaptırılanlara kadar pek çok alandaki çocuklardan söz ediyoruz.

Özetle çocuk işçi çalıştırma az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olsa da bu ülkelere özgü olmayıp tüm ülkelerin sorunu olmaya devam etmektedir. Çocuk işçiliği toplumsal olarak da eşitsizliklerin yeniden üretilmesine yol açmaktadır.

Biz hekimlerin öncelikli talebi çocuk işçiliğinin derhal yasaklanmasıdır.

Çocukların yeri okul sıralarıdır, oyun bahçeleridir

YORUM YAP