![Konut kredisinde 1,5 yılın en düşük seviyesi! ‘Durum tersine dönüyor’ diyerek fiyatları işaret etti](http://antalyahaber7.com/wp-content/uploads/2025/02/1200xauto-1-1-790x420.webp)
Konut kredisi faizleri düştü mü? Ev almak için doğru zaman mı? Ev sahibi olmak isteyen pek çok vatandaş, hem konut fiyatlarına hem de konut kredisi faiz oranlarına kilitlenmiş durumda. Konut kredisi faizi son 1,5 yılın en düşük seviyesine düşerken bu durum şu anda ev almak için doğru bir zaman olup olmadığı sorusunu da beraberinde getiriyor. Ekonomist Dr. Zekeriye Şahin, konut fiyatlarına dikkat çekerek konut almak isteyenlere çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Konut kredisi faiz oranları düştü mü? Şu an konut kredisi ile ev almak mantıklı mı? Ev almayı düşünen pek çok kişi için özellikle ellerinde yeterli nakit para bulunmuyorsa en etkili yöntemlerden bir tanesi konut kredisi oluyor. Bu nedenle konut kredisi faiz oranlarındaki durum sık sık araştırılıyor. İşte gayrimenkul piyasasında son durum…
1,5 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEDİ
CNN Türk’te yer alan habere göre; Merkez Bankası’nın art arda yaptığı faiz indirimleri, kredi ve mevduat piyasasına yansımaları başladı aslında. Faiz oranı ihtiyaç kredisine 10 ayın konutta 1,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Faizde indirim beklentisi bu anlamda sürüyor piyasada. Mevduat faizlerinde ise tablo biraz daha tersine döndü.
“Mevduat faizindeki son duruma bakarsak 1,5 yılın en düşük seviyesi deniliyor ama bu düşüşü elbette ki
nasıl yavaş yavaş çıktıysa hissedecek miyiz diye sorsam tam anlamıyla o eski günlerimize ne zaman geliriz?” sorusu üzerine Ekonomist Dr. Zekeriye Şahin şu ifadeleri kullandı:
“Tam anlamıyla eski günlerimize dönmemiz nasıl ki hızlı bir yükseliş olduysa süreç içerisinde de yavaş yavaş bir hissetme ile devam edecektir. Çünkü biliyorsunuz Maliye Bakanlığının sıkı para politikasını her seferinde dile getirmesi doğal olarak piyasaların da beklentileri karşılığında yapmış olduğu işte ön tahminler ve piyasa beklenti anketlerine göre faiz indirimlerini yapıyor olması aslında sürecin bir kontrol altında ve sıkı bir denetim mekanizması içerisinde olduğunu bize açıkça gösteriyor.
“KREDİ KULLANILMA NOKTASINDA HANE HALKINA DA YANSIYACAKTIR”
Tabii bizler de doğal olarak bu faiz indirimlerinin piyasaya yansımalarını ve kredi faiz oranlarına etkilerini süreç içerisinde kısa vadeden daha uzun vadede, daha doğrusu orta vadede hissedeceğiz diye düşünüyorum. Şimdi burada önemli olan zaten piyasaları biraz rahatlatmak, faiz indirimleri bundan sonraki süreçlerde de devam edecek, öngörüler yüzde 30 civarında yıl sonundaki faiz oranlarının yüzde 30 civarında seyretmesi. Doğal olarak süreç içerisinde bundan sonraki yapılacak olan Mart toplantısında belki olmayabilir ama sonraki toplantılarda ki bu sene 8 toplantı yapılacak Merkez Bankası’nın toplamda 8 toplantısı var, marttan sonraki süreçte 250 baz oranında faiz indirimleri gelecektir ve bunlar da piyasaya maliyet anlamında gerek yatırımcıların maliyetini hafifletmek anlamında gerekse piyasadaki kredi verme noktasında veya kredi kullanılma noktasında hepimize hane halkına da yansıyacaktır diye düşünüyoruz. Ama sürecin böyle bir anda olması söz konusu değil. Çünkü doğrudan doğruya faiz ve enflasyon ilişkisi de burada gündeme gelmiş olacaktır.
MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRİMLERİNE DEVAM EDECEK Mİ?
6 Mart’taki faiz toplantısında faiz kararının açıklanması ile ilgili olarak şimdi daha önce yapılan ekonomist anketleri ve piyasa reel sektör anketlerine göre bir harekette bulundu, bir reaksiyon verdi Merkez Bankası. Doğal olarak piyasada işleyişin devam edebilmesi için, piyasaların rahat hareket edebilmesi için, daha doğrusu piyasada paranın rahat hareket edebilmesi için ben bir faiz indirimi bekliyorum açıkçası şahsım adına. Çünkü piyasanın bir şekilde işliyor olması lazım. Evet açıklanan enflasyon verilerinde birtakım olumsuz veriler geldi, beklentilerin üstünde geldi ama burada tabii mevsimsel etkilerin de olduğunu görmezden gelmememiz lazım ama bundan sonraki süreçlerde yıl sonundaki yüzde 30 bazlık faiz oranını tutturabilmemiz için 6 Mart’ta da bir 250 baz puan faiz indirimi geleceğini tahmin ediyorum ve bekliyorum, beklentim bu yönde olacak.
Düşük faiz oranlarının şöyle yansımaları olur; özellikle sanayi ve diğer sektörlerin yatırımlarında kullanmış oldukları yatırım kredilerinin oranlarının yüksek olması yatırımcıyı tabii ürküten bir unsur. Faiz maliyetlerinin yüksek olması fiyatlara yansıyan bir durumdur. Onun için uzun vadede yatırım yapılabilmesi için veya işte paranın kullanılabilmesi için yatırıma dönüşebilmesi için düşük faiz oranlarının uygulanması her zaman avantajdır. Çünkü para bir şekilde üretime, bir şekilde sanayiye dönmek zorunda yani paranın gideceği nokta belirli yerlerde olmak zorunda. Faiz cazibesini yitirirse para piyasalarda veya üretimde kullanılacaktır. Bu da ulusal ekonomiye katma değer yaratma noktasında cazip bir noktadır, cazip bir unsurdur.
MEVDUATTAN ÇIKIŞLAR OLACAK MI? YATIRIMCILAR NEREYE YÖNELİR?
Paranın bir şekilde piyasada dolaşması gerekmekte. Yani faiz cazibesini yitirirse gideceği kanallar bellidir, ya güvenli liman olan altına gidecektir ya da döviz piyasalarına akacaktır. Burada faizin cazibesini yitirmesi ki geçen seneyle kıyasladığımız zaman altın yüzde 66 oranında bir değer kazandırırken bir senelik süreç içerisinde, döviz yatırımları özellikle dolar üzerindeki getiri yüzde 50 seviyelerinde kaldı ve faiz bandı da yüzde 50 seviyelerinde kaldı. Doğal olarak paranın bir şekilde akacağı bir merkez olması lazım, ya üretimdir istihdama ve üretime yönelik özellikle ihracata yönelik biz çalışma yapan bir ülkeyiz, ekonomimiz de bu yönde üretim istihdam ve ihracat yapan bir ülkeyiz, bir şekilde paranın buralara akması gerekiyor veya piyasalarda işte güvenli liman olan altına yönlenecek, hisse senetlerine, borsaya yönlenecek bir şekilde ve döviz piyasalarına yönelecek. Ama şu an en görülen güvenli liman altın. Altına bir yönlenme söz konusu olacaktır zaten yapılan tahminlerde de bu sene içerisinde altının ciddi bir yükselişinin olacağı söz konusu. Tabii bunun içerisinde jeopolitik riskler, işte uluslararası Merkez bankalarının altın taleplerinin özellikle çok fazla olması altını daha cazip hale getiriyor.
FAİZ DÜŞÜŞÜYLE BİRLİKTE EN FAZLA HAREKETLENME NEREDE GÖRÜLÜR?
Konutta göreceğiz. Çünkü ciddi anlamda bir konut talebi olmasına rağmen konut fiyatlarının faiz oranlarının düşmesiyle de bir yükselişi söz konusu açıkçası. Bunu bir fırsata çevirdi maalesef ki piyasa, konut fiyatlarının faiz oranlarının düşmesiyle birlikte tüm ilanlarda takip ettiğimiz tüm konut piyasalarında, emlak piyasalarında fiyatların otomatikman yükselişe geçtiği ile ilgili aslında bu faiz beklentisinin zaten düşük olacağını ya da faizlerin indirileceğini bize söylüyor aslında, bu konut fiyatlarında yüksek olmanın. Tabii ticari kredilerde de demin söylediğim gibi yatırımcının bir şekilde krediyi uygun maliyetlerle elde edip bunu yatırıma çevirmesi ve üretimde kullanması gerekmektedir. Konut ve ticari kredilerde ihtiyacın daha fazla olacağını düşünüyoruz ve çalışmalarımız da bu doğrultuda olacak. Konut fiyatlarında da ciddi bir yükseliş olacağını düşünüyorum.
Çünkü şimdiye kadarki konut fiyatları ya da konut satışlarının 140 bin civarında konut satışının nakit yapıldığını görüyoruz, nakit işlemlerle yapıldığını görüyoruz. Aslında bu bir ipotek kullanılmadığını göstermektedir. Doğal olarak bir faiz düşümünün beklentisinin halen piyasalarda olduğunu bize göstermektedir. Doğal olarak başta konut ve ticari kredilerde ciddi manada taleplerin olacağını düşünüyorum.
KREDİYLE KONUT ALMANIN ZAMANI MI?
Şu aşamada aslında baktığınız zaman faiz indirimleri başlamaya geçildiği andan itibaren özellikle Aralık ve Ocak ayındaki açıklamalarla birlikte faiz indirimlerinin hızlandığını düşünürsek şu aşamada evet, gayrimenkul alımı için çok uygun bir fırsat ama tabii burada şunu da görmemezlikten gelmememiz lazım; özellikle konut fiyatlarını biliyorsunuz işte 5 milyonluk veya 10 milyonluk konutlarda bir fiyat indirimiyle faizlerin yüksek olduğu süreçlerde satarak insanlar konutlarını satarak doğrudan vadeli mevduat hesaplarına yatırdılar. Oradaki indirim tutarını aslında faiz geliriyle absorbe ettiler. Burada durum aslında şu an tersine dönüyor. Konut fiyatlarının şu anki faiz oranlarıyla alınması ileride zaten konut fiyatlarında ciddi bir artışın olacağını bize gösteriyor. Çünkü faizler düştükçe otomatikman konut talepleri artacağı için konutlara talep fazla olacağı için ve yapı stoğunda bizim sıkıntımız olduğu için ülke olarak ciddi bir konut ihtiyacımız olduğu için fiyatların şu seviyelerden alınması konutların bence şu anki durumda makul bir karar olacaktır diye düşünüyorum”