Dün, “Geçmişten al dersi” başlığıyla yazımı yazmış.,
Antalya’nın raylı sistemiyle ilgili konuyu ele almıştım.
Malum o sistem de Antalya’nın en büyük baş ağrılarından biri olan Ulaşım konusu.
Ama ne yazık ki, “Aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık” misali bu konunun hangi birisini ele alalım ki?
“Bugüne kadar Antalya’da toplu taşıma konusunda en düzenli çalışma ne zaman yapılmıştır diye bir soru gelse, tereddütsüz “Menderes Türel döneminde der geri çekilirim.
1950’li şehir içi ulaşım görüntüsünden Türel zamanında vaz geçildi.
Köy otobüsleri zihniyetinden de.
Paralı binişler Menderes Türel döneminde bitti.
Minibüsler kalktı minibaslar getirildi.
Tüm bunlar ilk döneminde gerçekleşti.
Yani 2004-2009 yılları arasında. 2009-2014 yılları arasında hazırdan yenildi, sadece yerinde patinaj yapıp durdu Antalya.
İkinci periyotta yani 2014+te Türel yeniden seçilince otobüslere geçildi.
Belli bir elektronik sistem getirildi. Halk gideceği yere hangi duraktan ne zaman kaç numaralı otobüse bineceğini bilmeye başladı.
Güzergah dışına Allah’ın kulu hiçbir şoför çıkamadı.
Yapılırken sırf siyaset uğrana Antalya’ya ihanet olarak gösterilen Raylı sistem öyle bir oturdu ki, Antalya’nın olmazsa olmazları haline geldi.
Peki ya şimdi?
30 seneki minibüsler resmen yeniden hortladı. Özellikle Varsak, Sütçüler tarafında o magurus yada J9 tabir edilen eski püskü araçlar şehir içinde cirit atıyorlar.
Görmek isteyen Andızlı mezarlık durağına 15 dakika takılsın yeter.
“Yapmak önemli olduğu kadar, korumak daha önemli” denir ya, bu gerçek tarih olup uçtu resmen. Kimsenin umurunda değil.
Nerede Şarampol projesinin ortaya çıkarttığı güzellikler?
Yerinde yeller esiyor.
Bırakın Şarampole yapılanları bulabilmeyi, şarampolden geçen raylı sistemin zeminine döşenen yeşil halılar yerinde duruyor mu, durmuyor mu gidin bakın anlarsınız.
O halı raylı sistemden vagonlar geçerken çıkan ses engellensin de esnaf ve orada oturanlar sesten rahatsız olmasın diye yapılmıştı ama sökülmüş.
Balkonları güvercin pislikleri götürüyor.
Hani nerede o dün övgüyle bahsedilip bugün isyan edilen güzellikler?
Belediye’nin değişmesi önemli değil ki.
Yerel yönetimlerde zihniyet farklı olmayacak zihniyet.
Antalya benim ve çocuklarımın. Hatta torunumun yaşayıp ilelebet yaşantılarını devam ettirecekleri şehrin adı.
Ama kazılmadık cadde, mahalle ne bileyim semt var mı ki bu dünya şehrinde.
Merak ediyorum da aracını amortisör tamirinden çıkartan sürücü kaç gün o amortisörle şehir içerisinde geze biliyor?
Merkezi bilen biliyor da en son Liman mahallesine ne zaman gittiniz?
Peki ya Uluç’a?
Sarısu dahi rezalet. Her yer yoz toprak içinde.
Nasıl bir şehirde yaşatıyorsunuz bu milleti ya?
Bu mudur belediyecilik?
Üst buysa alt farklı mı?
Baktılar ki para getirecek hiçbir çalışma yapmıyor yapamıyorlar bir ercimisil olayı almış başını gidiyor.
Bu konuya detaylı şekilde girecek, birilerinin gerçek maskelerini düşürmeye çalışacağım da, ne istersiniz Antalya esnafından arkadaş?
Buysa belediyecilik 500 kilometre ötede dursun ya.