Dün arkadaşlarla oturuyoruz. Yanımızda esnaflık yapan birkaç kişi de var. Nasıl olduysa konu döndü dolaştı Maliye’nin esnaflara yazdığı cezalara geldi.
Biri atıldı.
“Adamlar geliyor. Defterleri istiyorlar. Birkaç incelemeden sonra, sana şu kadar ceza yazdım deyip, tutanağı eline tutuşturup gidiyorlar” demez mi?
“Doğru bana da yaptılar” diye katılan diğer esnaf.
Herkes birbirinin yüzüne bakar halde!.
Yani biz esnaf olmayanlar yaptık o bakışları.
“Herhangi bir hatan yoksa ne cezası bu bilader diyemediniz mi” dedim, “Sıkıysa de. Bir arkadaş söylediğini yaptı. Ne o cezan 2 kata mı çıksın cevabını almış kaderine, yani yazılana razı oldu” diyordu.
Biz şaşkın.
Hatta hayret etmiş yüz ifadeleriyle hala birbirimize bakıyoruz.
Ben gibi emekli arkadaş, “Trafik polisleri için işe çıkarlarken mesain boyunca şu miktarda ceza yazacaksın denir. Kota verilir derlerdi de ben hiç inanmamıştım. Şimdi maliye memurlarına mı konmuş ki o kota” diye garip bir iddia ortaya attı.
Diğerimiz, “Nereye gidiyor benim güzel ülkem Allah aşkına” diye haykırıyordu.
İddi bu ya.
Dilin de kemiği olmadığına göre söyle söyleyeceğini!.
Hazır konu Maliye’den açılmışken aklıma bir başka konu geliverdi.
Efendim, Maliye Korosu diye bir oluşum varmış. Ve bu koro, 24 Şubat- 2 Mart tarihleri arasında kutlanan “Vergi haftası” süresince son 3 yıla kadar her sene konserler verir başta Defterdar olmak üzere tüm personel bu konserlere katılırmış. Aynı koro
Vergi Haftası etkinliklerinde konser vermek için Bursa, Mersin, Denizli, Burdur Defterdarlığının davetlisi olarak oralarda Konserlere de gidermiş.
Ama ne yazık ki Mevcut Defterdar İlhan Karayılan geldikten sonra, yani 3 yıldır Vergi haftasında konser vermek bir yana, koronun çalışması yani prova için salon yeri konusunda bile yardımcı olmamış.
Deniyor ki, “Yaklaşık 10 gündür koro yetkilileri olarak Randevu talep ettik ona bile cevap vermedi. Zaten Defterdar olarak kendisiyle Müdür dahil memurların görüşmesi mümkün değil. Tam bir …”
Haydi gel de buna da şaşırma.
Nasıl şaşırmayalım Maliye korosu 20 yıldır varmış ve tamamı maliyeci personelden oluşan bir toplulukmuş.
Sosyal etkinlik hem de hiçbir maddi külfeti olmayan icraatlar kime neden batar ki?
Maliyeci memur sabah işe gelsin. Öğlen yemeğe çıksın. Öğleden sonra tekrar iş. Mesai saati bitti mi nereye giderse gitsin mi tüm zihniyet?
Yoksa ver eline kesilecek ceza miktarı rakamlarını, sal kontrol memurlarını sokağa mı?
Maliyecinin sosyal aktivitelerle uğraşmaya hakkı olmayacak mı?
Oysa o koro, Defterdar Hasan Yaman zamanında 2000 yılında kurulmuş. Ve yukarıda da dediğim gibi Tamamı Maliye çalışanlarından. Emekli maliye çalışanları ve kamuda görev öğretmen vb. Personelleri kabul ederek oluşturmuşlar.
Ve yine “Oğuzhan Taşkesen Defterdarımız zamanında tüm koro erkek ve bayan koristlere ve sazcılara kıyafet yaptırılmıştı” diye gururla bahsediliyor.
Şimdi ne denecek?
“Defterdar İlhan Karayılan zamanında koro yok olmaya yüz tuttu. Prova yapılacak bir oda bile vermedi” mi?
Yiğit yaptığıyla anılır.