Bugün 1 Mayıs değil mi?
Güya İşçi ve emekçinin Bayramı!
Uluslararası açılımı da şu şekilde:
-Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatının 1889’daki Paris Kongresi’nde, yılın bir gününün dayanışma amacıyla işçilerin ortak bayramı ilan edilmesi kararlaştırıldı. ABD’li sendikacıların önerisi üzerine o gün “1 Mayıs” olarak belirlendi.
Başkalarına göre olmaya bilir ama bana göre de hakikaten güya işçinin bayram günü 1 Mayıs!.
Ne yazık ki sadece lafta.
Kim kutlayacak bu bayramı?
Onu da bir zamanlar darbeciler kestirip atmış:
-12 Eylül 1980 askeri darbesiyle yönetime el koyan Millî Güvenlik Konseyi tarafından tüm gösteri yürüyüşleri ve mitinglerle birlikte 1 Mayıs kutlamaları da yasaklandı ve ayrıca “Bahar ve Çiçek Bayramı” adıyla resmi tatil günü olmaktan da çıkarıldı.
Cebi ile midesi boş. Meteliğe kurşun atıp, bu pahalılıklarda yaşama savaşı verip her gün ailesinin karşısında boynu bükük yatağına aç aç giren o işçi mi?
Geç arkadaş.
Buyur bütün yollar senin geç.
İşçileri temsilen Sendika yetkilileri çıkar kürsüye. İnternet yardımıyla yazdıkları süslü püslü lafları edip, Atatürk anıtına kuru bir çelenk koyarlar alın size 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlaması!
Söylediklerimin dışında ekstrası olan var mıdır ki?
Sonra ne mi olur?
Kutlandı ya işte işçilerin bayramı!
Daha devamından mı bahsedelim?
Emriniz olur.
O işçilerin bayramlarını kutlayanlara hiç dikkat ettiniz mi?
Kendisi de işçilikten gelip işçilerin temsilcisi olmuştur ama üzerindeki takım elbise ya Vakko ya da Beymen gibi burjuvaların giydiklerindendir.
Bayram yerine emin olun son model, zenginlerin vaz geçemediği araçların sağ arka koltuğunda kaykıla kaykıla oturarak gelmiş, aynı edayla da gider.
Ona hiç mi, “İşçisin sen işçi kal” diyen çıkmaz ki?
İşçilikten sefa saltanat lığına!.
Kim ne diye biliyor?
“İtirazım var” haykırışında bulunana rastladınız mı hiç?
Hangi sendika temsilcisi mütevazi bir hayat sürdürüyor bana bir tane örnek verebilecek olan var mı?
Vardır belki de benim haberim olmamış.,
Ben bilgilendirilmemişimdir.
Olamaz mı?
“Gariban üzerinden kim siyaset yapıp ceplerini dolduruyorsa Allah onların belalarını versin” desem hata mı etmiş olurum.
Ha bir de lafta kalan gerçekler var.
“İşçinin teri kurumadan hak edişleri verilmelidir.”
CHP’nin Konyaaltı eski Belediye Başkanı Semih Esen sıkıştı mı Sosyal Demokratlığını mı unutmuştu da belediye işçilerinin maaşlarını ödememişti?
Döşemealtı Belediyesi’nde aynı sıkıntılar 10 yıldır aralıklarla devam ediyordu.
Kimin umurunda oldu?
Takım elbise ve kravat. Öğle yemeklerinde kebaplar. Akşamları sütlü mevlidler derken sendikacılığını gönül rahatlığıyla yapmanın verdiği keyifle kafalarını yastığa koyanlar mı o işçilerin haklarını arayacaklar?
Ben ömrü hayatımda sadece 2 yıl sendikalı kaldım faydasını görmediğimi söyleyemem de, 60 yıllık yaşantımda mideme giren küçücük bir lokmadan ibaret sendika katkısı.
Onun verdiği toklukla hala şükürler olsun ki akşamları boş mideli yatmıyorum!
Adı işçi bayramı.
Bana göre günü aç aç geçirenlerin sıradan bir günü kutlu olsun.
Herkese musmutlu Çarşamba’lar.